Bazen eline bir oyun geçer ve ilk 10 dakikada şöyle dersin: "Ben ne oynuyorum şu an?" Gal*Gun 2 tam olarak öyle bir deneyim. Ama komik, tuhaf ve bazen de şaşırtacak kadar iyi tasarlanmış detaylarla dolu. Bu incelemede, bu absürt evrene neden daldığımı anlatacağım.
Max Turner
Gerçek oyun deneyimlerimi yazıyorum, sadece sevdiğim işleri paylaşıyorum.
Olay Nedir?
Gal*Gun 2, anime tarzı grafiklere sahip bir birinci şahıs "aşk vurma" oyunudur. Evet, tam olarak öyle. Karakterimiz, bir melekten gelen silahla okulda dolanırken aşık olan kızları "etkisiz hale" getirmeye çalışıyor. Nasıl? Onlara "aşk enerjisi" fışkırtarak tabii ki. Ciddiyim.
Bu "Pole Position Pin-up" sürümü ise daha fazla mizah, daha fazla çılgın karakter ve daha fazla... pin-up havası barındırıyor.
Oynanış: Kalp Vur, Kaç Kurtul
Oyun, arcade tipi bir nişancı gibi yürüyor ama sabit bir kamera açısıyla. Etraftan sana koşarak gelen karakterlere kalp fırlatıyorsun. Hedefi tutturduğun an karakter "bayılıyor" ve engel olmaktan çıkıyor. Bazı bölümlerde gizlenme, büyü bozma veya süreye karşı yarışma gibi ekstra ögeler de var.
Yani her ne kadar ilk bakışta "sadece komik bir oyun" gibi görünse de, bazı bölümler ciddi refleks ve dikkat istiyor. Ve itiraf edeyim, kaybettiğim bölümler oldu. Hem de utanmadan.
Mizah Anlayışı: Abartılı ve Farkında
Bu oyun kendini ciddiye almıyor. Zaten almazsa şaşırtır. Diyaloglar, karşılaştığın karakterler, hatta menüler bile "biz burada biraz kafayı yemeye geldik" havasında. Oyunun kendi evreni içinde mantığı var, ama bu mantık genel dünyayla çelişiyor.
Karakterler fazlasıyla anime klişelerine göre yazılmış ama bu bile bir mizah öğesi. Yani gülmeyeceğin bir diyalogda bile "ya bu ne ya" diyerek istemsizce kıkırdıyorsun.
Pin-Up Havası
Oyunun bu sürümüne "Pin-up" demeleri boşa değil. Karakter tasarımları, pozlar, sahneler hep bu estetik etrafında dönüyor. Ama bu bir "fan service" bombardımanı gibi de gelmiyor. Daha çok, bilerek abartılmış bir gösteri gibi. Eğer anime tarzına aşinaysan, bu havaya hemen alışıyorsun.
Teknik Kısım: Grafikler, Müzikler
Grafikler tatlı ve temiz. Anime havasını koruyan pastel renkler ve bolca pembe ton hakim. Modellemeler beklediğimden iyi. Müzikler ise tam bir Japon okul animasyonu hissi veriyor. Kıpırkıpırk, enerjik ve biraz da nostaljik.
Ne Kadar Süre Gider?
Oyun genel olarak uzun bir hikâye sunmuyor ama tekrar oynanabilirliği var. Farklı sonlar, karakterlerle farklı yakınlaşma seviyeleri ve "gizli görevler" seni biraz daha içeride tutuyor. Günlük olarak "kafa dağıtayım" diye açılacak bir oyun.
Eksiler
Herkese göre değil. Tarzını sevmeyen biri 5 dakikada siler.
Hikâye bazen gereksiz yere uzuyor gibi.
Kamera açısı bazen kontrol hissini azaltabiliyor.
Ama ben ne beklediğimi biliyordum ve tam da onu aldım.
Son Söz
Gal*Gun 2 - Pole Position Pin-up, tuhaf bir oyun. Ama o tuhaflığı kabullenince, eğlenceli bir yolculuk başlıyor. Bazen oyunlar ciddi olmak zorunda değildir. Bazen sadece kafanı boşaltmak, gülmek ve ekrana anlamsız bir ifadeyle bakarken "ne yaşıyorum ben?" demek istersin. Ben bu oyunda tam olarak bunu yaşadım.
Max Turner– Ciddiyeti bir kenara bıraktı, biraz delirdi, yazdı.